Yaz Sıcağı ve Motorcular

Bu içeriğin yayınlanma tarihi 6 aydan daha fazladır, içerdiği bilgiler eskimiş ve geçersiz kalmış olabilir.

Yaz sıcağında uzun yol yapmamış ya da hayatında hiç motor kullanmamış birisi motosikletin yazın kullanımının daha rahat olacağını düşünür. Aslında durum hiç de böyle değildir. Motosiklet ile uzun yol yapanlar sıcağın etkilerini çok iyi bilirler. Haziran sıcağında Akdeniz yollarında dört motorcu arkadaşımla yol yaptığımda ne kadar haklı olduğumu tekrar yaşayarak doğruladım. Bu yazımda sıcakla baş etme ve sıcağa karşı alınabilecek önlemler konusunda kendi deneyimlerimi siz okuyucularımıza aktarmaya çalışacağım.

Motosiklet kullanıcıları iklim şartlarına direkt maruz kalan araç kullanıcılarıdır. Soğuk iklimlerde uygun motosiklet kıyafetleri ile önlem almak oldukça kolaydır. Hatta soğuk havalarda motorcuları korumak ve konforu arttırmak için motosikletlerde ek ekipmanlar kullanılır. Elcik ısıtma, koltuk ısıtıcısı hatta kalorifer bu ekipmanlara örnektir. Yaz aylarına geldiğimizde ise sıcakla baş etmek için alınabilecek direkt bir önlem yoktur. Motorda klima yoktur. Kapalı kıyafet giyip içini soğutamazsınız. Bu sebeple yaz aylarında bazı önlemler haricinde pek de yapacak bir şey yoktur.

Öncelikle en önemli konuya su kaybına değinmek istiyorum. Yaz aylarında güneş ışınlarının dik gelmesi ve UV indeksinin yüksek olması sebebiyle vücutta hissedilen sıcaklık artıcı yüksek düzeydedir. Artan sıcaklık vücudun kendini soğutma mekanizması olan terleme (buharlaşma ile soğutma bkz. Evaporasyon) ile giderilmeye çalışılır. Yani vücuttan su atılır. Ayrıca motosiklet sürerken rüzgarla direkt temas ettiğimiz için rüzgarın etkisiyle deri üzerinden buharlaşan su miktarında da artış görülmektedir. Burda en önemli konuda atılan suyun ve minerallerin yerine yenisinin koyulmasıdır. İnsanın günlük olarak en az 150ml idrar çıkarması gerekir. Eğer bu miktarın altında veya hiç idrar çıkartamıyorsanız böbrek yetmezliğine varacak derecede tehlike altındasınız demektir. Dehidrasyon dediğimiz aşırı su ve mineral (sodyum, potasyum vb.) kaybı sonucu halsizlik, tansiyon düşüklüğü, uyku hali ve bunların sebep olduğu dikkat dağınıklığı, ilerleyen safhada da böbrek yetmezliği ve enfeksiyon gelişimi görülebilmektedir. İşte motorcu için en teklikeli olan kısımda dikkat kaybıdır. Kazaların başlıca etmenlerinden biri olan dikkat kaybı ve uyku hali özellikle yaz sıcaklarında önlem almamış bilinçsiz bir sürücünün sonunu getirebilir.

Peki ne yapmalıyız?

Yaz sıcaklarında yapılan sürüşlerde verdiğimiz molaların sayısını arttırmalıyız. Her molada sıvı ve şeker tüketimimizi sağlamalıyız. İçecek olarak asla soğuk su tüketmeyin. Soğuk su anlık olarak vücudu rahatlatabilir ancak mide ağrısına sebep olabilir. Ortam sıcaklığındaki suya soğuk su karıştırılarak elde edeceğiniz serin su ile kendiniz rahatlatabilirsiniz. Ayrıca sade soda vücut mineral dengesini sağlamak için oldukça iyi bir alternatif içecektir. Şekerli içecek olarak gazlı içecekleri kesinlikle tavsiye etmiyorum. Aşırı miktarda şeker içerdikleri için vücutta glikoz miktarını arttırıp vücut hararetini arttırır böylece daha fazla terleme ve su kaybına yol açar. Bunun yerine konsantre olmayan doğal elma suyu, üzüm suyu, sebze-meyve suyu karışımları gibi meyve şekeri (fruktoz) ihtiva eden içecekler ile kan şekerinizi hızlıca düzenleyebilirsiniz.

İçeceklerden bahsetmişken yemek meselesine de değinmek istiyorum. Özellikle ağır yağlı et yemekleri, kızartmalar ve aşırı yemek yeme sindirim üzerine ağır yük bindirir. Bu nedenle sindirimi kolay, kana şekeri yavaş yavaş veren az yağlı tahıl, makarna gibi yemek türlerinden tüketmek daha uygun olacaktır.

Giyim Kuşam Nasıl olmalıdır?

Özellikle çok sıcak olan ülkeler ve şehirlerde kıyafet seçimi çok önemlidir. Genelde kişinin tercihine kalmaktadır. Ancak sürüş güvenliği açısından işin doğrusunu size anlatmayı tercih ediyorum. Son zamanlarda ülkemizde de satışını gördüğümüz korumalı file montlar yaz aylarında hem koruma sağlamakta hem de hava devir daimi iyi olduğu için iç sıcaklığı azaltmaktadır. Mont sadece düşmekten korumaz. Güneşin direkt yakıcı etkisinden de bizi korur. Sürüş sırasında su kaybına ek olarak deriye yansıyan güneş ışınları tabiri yerindeyse kolunuzu, elinizi kısaca açık nereniz varsa pişirmeye başlar. Mont, eldiven ve kask giydiğinizde bu zararlı etkiden kurtulursunuz. Pantolon olarak ise kevlar yazlık pantalonlar veya genelde kot pantolon ve üzerine dizlik kullanımı ile yolunuza devam edebilirsiniz. Şort giymeyi kesinlikle tavsiye etmiyorum. İç giyimde ise pamuklu ürünlerin tercih edilmesi gerekir. Ayrıca yanınıza yedek atlet ve iç çamaşırı almanızı kesinlikle tavsiye ediyorum. Terleme sonucu oluşan aşırı su birikimi hem deriyi tahriş edebilmekte hem de motora bindiğinizde vücutta ani soğumaya sebep olup kas tutulması, üşütme gibi sağlık problemlerine sebep verebilmektedir. Motosiklet botundan bahsedecek olursak, bot goretex materyal içeriyorsa inanın terletmiyor. Bizzat kullandığım goretex botumla yaz sıcağında uzun yol yaptım ve havalandırmasından oldukça memnundum. Kask meselesine de değinmek istiyorum. Bizzat yaptığım denemelerde özellikle çok sıcak vakit olan 12:00 – 16:00 saatleri arasında kaskın vizörünü açtığınızda içeri giren sıcak hava vücut ısısını daha da arttırmakta ve sıcaklık stresi yaratmaktadır. Vizörü veya çeneliği kapattığınızda ise çok daha rahat yol alındığını söyleyebilirim.

Sözün özü bol su tüketin, molaları sıklaştırın ve kendinizi halsiz yorgun hissediyorsanız asla yola devam etmeyin biraz dinlenin.

Yolunuz açık olsun!

Hasan Alp İNAN